Mother and child 1, Free Hand Machine Embroidery, 2022 Dimensions: 113x395cm
Text by Hüseyin Gökçe:
It is possible to turn to the artist's creation, 'Mother and Child 1’ in order to grasp how Mustafa BoÄŸa transcends micro images and delves into macro-level events, along with the reality that this broader perspective unveils. The artist's incorporation of a sombre and enigmatic natural backdrop reflects a similar approach seen in specific works of the Dark Romantics, who similarly explore depictions of nature. However, unlike the Romantics, they do not approach nature as sublime. Instead, they meticulously approach landscapes with a sense of realism and authenticity. They achieve this by deconstructing the spatial aspect—the realm transformed into topos as well as a safe haven for the subject. They acknowledge that space does not function in such a simplistic manner. Mustafa BoÄŸa's work can be associated with such a space. However, he eventually breaks away from it as well. What he seeks is a sense of warmth. Initially, he includes events that give rise to this space and those who are affected by them. Due to colonisation, nearly everything within this landscape is in a dismal state. Nevertheless, despite this, certain singularities persist in their struggle to exist.The lilacs blooming near an oil-soaked marsh, the budding orange tree, the crackling wood ablaze, the clouds growing darker and grayer, a baby's embrace with its mother, and the fight to stay afloat on the surface – while nodding to different eras, they also reach into today's demanding state of existence. Taking a closer look, we face the turmoil and state of distress within a part of the Mediterranean geography. In his work that portrays the dreadful extent of destruction, we seek something to embrace amidst the wreckage. Within an eerie landscape, a lyrical sentiment emerges. It is felt in a mother's embrace of her child, in the blue waters here and there, and in the crimson hues of the sun. Yet, another dimension of life comes into play here. Life is not merely sustained by safety and warmth. Initially, these are crucial, but life desires more. This is because life's other components are always in motion. Just like the sprouting of an orange tree. Desires and appetites for life swell within this fruit. As its rind is peeled away, it becomes juicy. The orange blossom's eroticism and its fruit emerge as an affirmation of life within a landscape that is fading in almost every aspect. In this sense, it contrasts with the scenery presented here.
Anne ve çocuk 1, Serbest Nakış TekniÄŸi, 2021, 133x395cm
Metin yazarı Hüseyin Gökçe:
Mustafa BoÄŸa'nın mikro imgelerden çıkıp daha makro bir düzeyde olup bitenlere bakmasını ve bu düzeyin oluÅŸturduÄŸu gerçekliÄŸi kavramak için Mother and Child 1 adlı esere baÅŸvurabiliriz. Kasvetli ve karanlık bir doÄŸaya yer vermesiyle Kara Romantiklerin kimi eserlerinde doÄŸayı tasvir etmelerine benzer bir yaklaşım sergiler. Çünkü onlar Romantikler gibi doÄŸaya sublimine (yüce) bir ÅŸekilde yaklaÅŸmazlar. Manzaraya olabildiÄŸince gerçekçi bir ÅŸekilde yaklaşırlar. Öznenin kendini güvende hissettiÄŸi, bir toposa çevirdiÄŸi uzamı darmaduman ederek bunu yaparlar. Uzamın bu ÅŸekilde iÅŸlemediÄŸini bilirler. Mustafa BoÄŸa'nın eserinde böyle bir uzamdan bahsedilebilir. Ama bir yerden sonra buradan da kopar. Onun aradığı ılıklıktır. Önce bu uzamın oluÅŸmasına neden olan olaylara, bundan etkilenen maÄŸdurlara yer verir. Ä°nsanın sömürgeleÅŸtirmesinden dolayı bu manzarada neredeyse her ÅŸey berbat bir durumdadır. Yine de buna raÄŸmen bazı tikellikler var olma mücadelesi sürdürür. Petrolle bir bataklığa dönüÅŸmüÅŸ bir alanın yakınında açan leylaklar, portakal aÄŸacının yeÅŸermesi, odunların harlı bir ÅŸekilde yanması, gittikçe grileÅŸen ve kararan bulutlar, bir bebeÄŸin annesine sarılması ve yüzeyde kalma çabaları tüm zamanlara bir göndermede bulunsa da ondan da koparak günümüzdeki zorlu var olma koÅŸullarına da göndermede bulunur. Daha da özele inersek Akdeniz coÄŸrafyasının bir kısmının içinde bulunduÄŸu bunalım ve sürüklendiÄŸi durumdur karşı karşıya kaldığımız. Yıkımın manzarasının korkunç boyutlarını verdiÄŸi iÅŸinde yıkıma raÄŸmen sarıp sarmalanacağımız bir ÅŸeyler arar. Tekinsiz bir manzaranın içinde lirik bir duygu kendini var eder. Annenin çocuÄŸunu kucaklayışında, yer yer mavi sularda ve güneÅŸin kızıllığında bu duygular hissedilir. Ama burada yaÅŸamın baÅŸka bir boyutu da devreye girer. Sadece güven ve sıcaklıkla sürdürülebilecek bir ÅŸey deÄŸildir hayat. Ä°lk baÅŸta bunlar önemlidir. Ama hayat baÅŸka ÅŸeyleri de ister. Çünkü hayatın diÄŸer bileÅŸenleri her an devrededir. Portakal aÄŸacının yeÅŸermesinde olduÄŸu gibi. YaÅŸama olan arzu ve iÅŸtah bu meyvede kabarır. KabuÄŸu soyuldukça sulu bir hal alır. Portakal çiçeÄŸinin erotizmi ve meyvesi neredeyse her ÅŸeyiyle solan bir manzaranın içinde yaÅŸamın olumlanması olarak karşımıza çıkar. Bu anlamda buradaki manzara ile bir karşıtlık oluÅŸturur.